İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Oksijen Satürasyonu

Oksijen Satürasyonu (SpO₂) Nedir?

Oksijen satürasyonu (SpO₂), kandaki hemoglobinin oksijenle ne kadar doygun olduğunu gösteren bir ölçümdür. Bu, vücutta oksijenin etkinliğini değerlendirmek için kullanılan önemli bir parametredir. Normalde %100’e yakın olması beklenir. Oksijen satürasyonu, genellikle bir nabız oksimetresi (pulsoksimetre) kullanılarak ölçülür.


Oksijen Satürasyonu Ölçümünün Amacı

Amaç, vücudun ihtiyaç duyduğu oksijeni yeterince alıp almadığını ve bu oksijenin ne kadar etkili kullanıldığını değerlendirmektir. Özellikle aşağıdaki durumlarda önemlidir:

Hipoksiyi (düşük oksijen) erken teşhis etmek

Oksijen tedavisinin gerekliliğini değerlendirmek

Anestezi ve cerrahi sırasında hastanın oksijen doygunluğunu izlemek

Kalp, akciğer ve solunum yolu hastalıklarında hastayı izlemek


Oksijen Satürasyonu Referans Değerleri

1. Köpek:

Normal Aralık: %98 – %100

Oksijen Tedavisi Gereken Seviye: %94’ün altı

2. Kedi:

Normal Aralık: %98 – %100

Oksijen Tedavisi Gereken Seviye: %94’ün altı

Normal bir köpek veya kedide oksijen satürasyonu genellikle %100’e yakın olmalıdır.

• Eğer oksijen satürasyonu %94’ün altına düşerse, bu, oksijen yetersizliği (hipoksi) olduğunu gösterir ve oksijen tedavisinin gerekliliği gündeme gelir.

%90’ın altındaki değerler kritik kabul edilir ve acil müdahale gerektirir.


Nabız Oksimetresi (Pulsoksimetre) Nedir?

Nabız oksimetresi, invaziv olmayan bir cihazdır ve dokuya (genellikle dil, kulak, parmak arası veya dudak) bağlanan bir prob yardımıyla oksijen doygunluğunu (SpO₂) ve nabız hızını ölçer.

Nabız Oksimetresinin Çalışma Prensibi

1. Kızılötesi ve kırmızı ışık dalgaları gönderir.

2. Hemoglobin, oksijenle doygun olup olmamasına göre bu ışığı farklı şekilde emer.

3. Oksihemoglobin (oksijen taşıyan hemoglobin) ve deoksihemoglobin (oksijen taşımayan hemoglobin) arasındaki fark, cihaz tarafından algılanır.

4. Bu fark, kandaki oksijen satürasyonunu (SpO₂) gösterir.


Nabız Oksimetresi Nerelere Takılır?

Dil: Özellikle anestezi altındaki hayvanlarda yaygın olarak tercih edilir.

Dudak: Küçük hayvanlarda kolayca erişilebilen bir bölgedir.

Kulak: Kulak, bol damarlı bir yapıya sahip olduğundan güvenilir ölçüm sağlar.

Parmak arası boşluk: Özellikle küçük hayvanlarda, ön ve arka bacakların parmak arası boşluklarına takılabilir.


Oksijen Satürasyonunu Etkileyen Faktörler

Oksijen satürasyonu (SpO₂) ölçümü sırasında, bazı iç ve dış faktörler cihazın doğru sonuç vermesini engelleyebilir. Bu faktörlerin farkında olmak, hatalı ölçümleri önlemek açısından önemlidir. İşte oksijen satürasyonunu etkileyen faktörler:

1. Hareket Artefaktı

Hayvanın titremesi, kas seğirmesi veya vücut hareketleri, nabız oksimetresinin doğru şekilde çalışmasını engelleyebilir. Hareket nedeniyle sensörün damar sinyallerini algılaması zorlaşır ve yanlış ölçümler ortaya çıkabilir. Bu durum, özellikle heyecanlı veya huzursuz hayvanlarda daha sık görülür.

2. Ortam Işığı

Ortamda bulunan yoğun ışık kaynakları, özellikle floresan ışık veya doğrudan güneş ışığı, nabız oksimetresinin algılayıcı sinyallerine parazit yapabilir. Bu, cihaza ulaşan ışık dalgalarının karışmasına neden olarak cihazın yanlış oksijen doygunluğu ölçmesine yol açar.

3. Hipotansiyon (Düşük Kan Basıncı)

Hipotansiyon, kan basıncının düşmesi anlamına gelir. Kan basıncı düştüğünde, vücuttaki küçük damarlarda (örneğin kulak, dil, parmak arası) kan akışı azalır. Nabız oksimetresi, bu küçük damarlar üzerinden ölçüm yaptığı için, yeterli sinyal alınamaz ve bu da yanlış veya hatalı ölçümlere neden olur.

4. Vazokonstriksiyon (Damar Daralması)

Soğuk ortam, stres veya anesteziye bağlı olarak damarların daralması (vazokonstriksiyon) meydana gelebilir. Bu durum, deri ve ekstremitelere (dil, kulak, parmak arası) ulaşan kan akışını azaltır. Nabız oksimetresi, arteriyel kan akışını ölçtüğü için, bu azalan akış nedeniyle doğru sinyal alamaz ve ölçüm hatalı olabilir.

5. Cerrahi Aletlerden Gelen Elektriksel Parazit

Ameliyat sırasında kullanılan elektrokoter gibi elektriksel cerrahi aletler, elektromanyetik dalgalar yayarak nabız oksimetresinin sinyaline müdahale edebilir. Bu durum, oksimetrenin doğru veri algılamasını engelleyebilir ve SpO₂ değerlerinde dalgalanmalara neden olabilir.

6. Karbonmonoksit Zehirlenmesi (Karboksihemoglobin Artışı)

Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi, kandaki karboksihemoglobin (COHb) düzeyini artırır. Oksimetre cihazları, karboksihemoglobini tıpkı oksihemoglobin (O₂Hb) gibi algılar. Bu nedenle, karbonmonoksit zehirlenmesi olan bir hayvanda oksijen doygunluğu yanlış bir şekilde %100 olarak gösterilebilir. Bu, karbonmonoksit zehirlenmesinin tespiti açısından önemli bir sorundur.

7. Methemoglobin Artışı (Methemoglobinemi)

Methemoglobin (MetHb), hemoglobinin anormal bir formudur ve oksijen taşıyamaz. Ancak, nabız oksimetresi methemoglobini oksihemoglobin olarak algılayabilir. Bu durum, hem hipoksi (oksijen eksikliği) hem de methemoglobinemi varlığında, cihazın SpO₂ değerini yanlış hesaplamasına neden olur. Sonuç olarak, oksijen satürasyonu ölçümleri yanlış bir şekilde %85-88 civarında sabit kalabilir.

8. Deri veya Dil Pigmentasyonu

Koyu renkli deriye sahip hayvanlarda (örneğin, siyah derili köpeklerde) ve koyu renkli dillerde (örneğin Chow Chow köpeklerinde), nabız oksimetresinin gönderdiği ışık dalgaları, pigment tarafından daha fazla emilir. Bu durum, oksimetre cihazının algıladığı sinyalin gücünü azaltır ve yanlış ölçümlere neden olur. Koyu renkli derili hayvanlarda, SpO₂ yanlış düşük olarak ölçülebilir.

Bu faktörler, nabız oksimetresinin güvenilirliğini etkileyebilir ve yanlış teşhislerin önüne geçilmesi için dikkate alınması gereken önemli parametrelerdir. Ölçüm yaparken bu faktörlerin kontrol altında tutulması gerekir.


Oksijen Satürasyonundaki Değişiklikler ve Anlamları

1. Hipoksemi (Düşük Oksijen Satürasyonu)

SpO₂ %94’ün altına düşerse, hayvanın hipoksemi yaşadığı düşünülür.

SpO₂ %90’ın altına düşerse, bu durum kritik bir hipoksemi olarak kabul edilir.

Nedenleri:

Hipoventilasyon: Solunumun yavaşlaması (örneğin, anestezi sırasında).

Pulmoner hastalıklar: Pnömoni, akciğer ödemi, plevral efüzyon.

Kardiyak hastalıklar: Kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon.

Anemi: Kandaki hemoglobin miktarının azalması oksijen taşıma kapasitesini azaltır.

Yüksek irtifa: Düşük atmosferik basınç nedeniyle akciğerlerden oksijen alımı azalır.

2. Hiperoksi (Yüksek Oksijen Satürasyonu)

SpO₂ %100 veya %100’e yakınsa genellikle normal kabul edilir.

• Ancak, aşırı oksijen tedavisi (hiperoksi), özellikle yenidoğan hayvanlarda toksik olabilir. Bu nedenle, oksijen tedavisinde hedef %95 – %98 aralığında kalmaktır.


Oksijen Satürasyonunun Klinik Kullanımı

1. Anestezi sırasında izleme: Cerrahi operasyonlar sırasında hayvanın solunumu, oksijen doygunluğu ve kalp atışı sürekli izlenir.

2. Hipoksemi yönetimi: SpO₂ %94’ün altına düştüğünde oksijen tedavisine başlanır.

3. Kardiyopulmoner hastalık takibi: Kalp yetmezliği, pnömoni veya pulmoner efüzyon gibi hastalıklarda oksijen doygunluğu izlenir.

4. Acil müdahale: Travma, şok, zehirlenme gibi acil durumlarda hipoksemi tespit edilir ve oksijen desteği sağlanır.

Oksijen satürasyonu (SpO₂), vücudun oksijeni ne kadar etkili kullandığını gösteren önemli bir parametredir.

Normal değerler köpek ve kedilerde %98 – %100‘dür. %94’ün altındaki değerlerde oksijen tedavisi gerekir.

Pulsoksimetre (nabız oksimetresi) kullanımı kolay, non-invaziv bir cihazdır.

• Oksijen satürasyonu, hipoksemi ve hiperoksi durumlarının tespiti, anestezi sırasında izleme ve hastalık takibinde kritik bir parametredir.

Doğru bir değerlendirme için, cihazın doğru yerleştirilmesi, hayvanın sakin olması ve çevresel parazitlerden (ışık, hareket, elektriksel gürültü) korunması gerekir.