Orijin: Saluki, Orta Doğu‘ya özgü, kökeni tarihi Pers İmparatorluğu’na kadar uzanan eski bir köpek ırkıdır. Dünyanın en eski köpek ırklarından biri olarak kabul edilir ve av köpeği olarak kullanılmıştır. Özellikle çöl ortamında antilop avı gibi zorlu av görevlerinde kullanılmıştır.
Vücut Ağırlığı: Saluki, orta boy bir köpek ırkıdır. Yetişkin erkeklerin ağırlığı 18-27 kg, dişilerin ağırlığı ise 16-23 kg arasında değişir.
Görünüm: Saluki, zarif, uzun bacaklı ve atletik bir vücuda sahiptir. İnce, hafif kaslı yapısı, yüksek hızlara ulaşmasını sağlar. Kafası uzun, burun kısmı sivri, gözleri badem şeklinde ve koyu renklidir. Tüy yapısı, kısa ve pürüzsüzdür, ancak kulaklar, kuyruk ve bacakların arka kısımlarında daha uzun ve ipeksi tüyler bulunur. Renk çeşitliliği oldukça fazladır; krem, beyaz, altın, siyah, kızıl ve kahverengi gibi birçok renk görülür.
Huy ve Karakteristik Özellikleri: Saluki, bağımsız, zeki ve hassas bir karaktere sahiptir. Sadık ve sevecen bir dosttur, ancak bağımsız yapısı nedeniyle eğitim sürecinde sabır gerektirir. Sessiz ve sakin bir yapıya sahip olsa da, av güdüsü nedeniyle yüksek hızla koşma ve takip etme eğilimi gösterir. Saluki, yüksek egzersiz ihtiyacına sahip bir ırktır ve düzenli egzersiz yapılmazsa sıkılabilir. Ailesine bağlıdır, ancak yabancılara karşı mesafeli ve çekingen olabilir. Bu nedenle, erken sosyalleşme önemlidir.
Kalp Hastalığı: Dilate Kardiyomiyopati (DCM)
Hastalık Nedir?
Dilate kardiyomiyopati (DCM), kalp kasının genişlemesi ve kasılma gücünün azalmasıyla karakterize bir kalp hastalığıdır. Bu durum, kalbin kan pompalama yeteneğini olumsuz etkiler ve kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir.
Saluki’de Bu Hastalık
Yapılan çalışmalarda, Saluki ırkının DCM açısından yüksek risk grubunda olduğu tespit edilmiştir. Saluki’lerde DCM, genellikle yaşla birlikte ortaya çıkar ve erkekler ile büyük vücut yapısına sahip köpekler bu hastalığa daha yatkındır. ABD’de yapılan bir çalışmada, Saluki ırkında DCM prevalansı %5.88 olarak bildirilmiştir. Bu oran, melez köpeklerde %0.16 olarak saptanmıştır. Bu durum, Saluki’lerin bu hastalığa daha fazla yatkın olduğunu göstermektedir (Dukes-McEwan et al., 2003; Bellumori et al., 2013). Ayrıca, bu hastalığın otosomal dominant (baskın) bir kalıtım şekline sahip olabileceği düşünülmektedir.
Belirtiler
• Egzersiz sırasında erken yorulma ve halsizlik
• Nefes darlığı (özellikle egzersiz sırasında)
• Öksürük (genellikle geceleri)
• Bayılma (senkop) veya ani çökme
• Karında şişlik (asit birikimi nedeniyle)
Tanı ve Tedavi
• Tanı: DCM’nin teşhisi, genellikle EKG (elektrokardiyogram), ekokardiyografi ve röntgen ile yapılır. Bu testler, kalp kasının genişlemesini ve kasılma gücünün azalmasını tespit eder.
• Tedavi: DCM, genellikle ilaç tedavisiyle kontrol edilir. Kalp kasını güçlendiren ilaçlar, kalbin pompalama gücünü artırabilir. Ayrıca, ritim bozuklukları ve kalp yetmezliği belirtileri için antiaritmik ilaçlar kullanılabilir. İleri vakalarda, kalp yetmezliği tedavisine yönelik ilaçlar da verilebilir.
Hasta Sahiplerine Öneriler
• Düzenli Veteriner Kontrolleri: Saluki sahipleri, yıllık kalp muayenelerini aksatmamalıdır. Ekokardiyografi ve EKG testleri, DCM’nin erken teşhisi için önemlidir.
• Kalp Hastalığı Belirtilerine Dikkat Edin: Saluki’nizde egzersiz intoleransı, nefes darlığı, öksürük veya bayılma gibi belirtiler fark ederseniz, derhal bir veteriner hekime başvurun.
• Dengeli Beslenme ve Egzersiz: Sağlıklı bir kalp için dengeli beslenme önemlidir. Ancak, egzersiz konusunda dikkatli olunmalıdır. Saluki’nin yüksek hızda koşma eğilimi olduğu için aşırı zorlayıcı egzersizlerden kaçınılmalıdır.
• Genetik Test ve Tarama: Eğer bir Saluki yavrusu sahiplenmeyi düşünüyorsanız, ebeveynlerinin genetik test sonuçlarını kontrol etmek faydalı olabilir. DCM’nin genetik bir hastalık olabileceği unutulmamalıdır.
Saluki, hassas ve asil bir dost olarak bilinir. Ancak, DCM gibi kalp hastalıklarına yatkınlık göstermesi nedeniyle, düzenli veteriner kontrolü ve erken teşhis çok önemlidir. Saluki’nizin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için bu hastalıkların erken tespiti ve yönetimi gereklidir.
