Hayvanlar, uygarlık boyunca bilim ve tıbbın gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. MÖ 400’lerde Hipokrat, hastalıkların doğal nedenlerden kaynaklandığını fark etmiştir. Bu anlayış, biyologlar, bilim insanları, hekimler ve akademisyenler tarafından sağlanan önemli bilgi ve bulguların temelini oluşturmuştur. Bu bulguların büyük bir kısmı, hayvan gözlemleri yoluyla elde edilmiştir. Bu gözlemler, anatomi, fizyoloji ve patolojinin anlaşılmasında önemli katkılar sağlamıştır.
Tarih boyunca birçok buluş ve tarihi gelişme yaşanmıştır. Örneğin, 16. ve 17. yüzyıllarda William Harvey, dolaşım sisteminin önemini açıklığa kavuşturmuştur. Harvey, bu buluşunu köpekler ve domuzlar üzerinde yaptığı gözlemlerle desteklemiş ve kavramlarının doğrulanmasını sağlamıştır.
19. yüzyılda, oskültasyon (dinleme) ve perküsyon (vurma) gibi fiziksel muayene tekniklerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeler, klinik kardiyolojide daha iyi bir yetkinlik düzeyine ulaşılmasını sağlamıştır.
20. yüzyıl, teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği bir dönem olmuştur. Bu dönemde, gelişmiş, doğru ve non-invaziv (girişim gerektirmeyen) tanı yöntemlerinin ortaya çıkması mümkün olmuştur. Bu gelişmeler, hızlı hasta değerlendirmesine, etkili izlemeye ve yeni kardiyotonik ilaçların geliştirilmesine olanak tanımıştır. Ayrıca, bu dönemde, klinik denemeler yoluyla tedavilerin etkinliğinin değerlendirilmesi ve çoklu tedavi stratejilerinin geliştirilmesi mümkün olmuştur.
20. yüzyılın sonlarında, tıbbi genetik ve moleküler bilimlerde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu gelişmeler, etiyolojiler (hastalık nedenleri) ve hastalık mekanizmalarının sınırlarını genişletmiş ve aynı zamanda hayvan sağlığı açısından da önemli sonuçlar doğurmuştur.
Son 60 yılda veteriner tıbbı önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşümle birlikte, veteriner tıbbı, tarımsal toplumlara hizmet eden bir meslekten, özel klinik, uzmanlık alanları ve yan uzmanlıklarla desteklenen modern bir mesleğe dönüşmüştür. Veteriner hekimlik, artık özel, uzmanlaşmış pratiklerden, organize, özel tıp alanlarına ve kardiyoloji ile ilişkili disiplinlerde alt uzmanlık eğitimi programlarına kadar çok çeşitli kariyer fırsatları sunan bir meslek haline gelmiştir.