Atrial septal defekt (ASD), kalpteki sağ ve sol atriyum (kulakçık) arasındaki bölmede (atriyal septum) oluşan bir delik veya anormal bağlantıdır. Bu açıklık, kanın iki kulakçık arasında serbestçe geçişine neden olur. Normalde, sol atriyumdaki kan, yalnızca mitral kapaktan geçerek sol ventriküle iletilmelidir. Ancak atriyal septal defekt olduğunda, sol atriyumdan sağ atriyuma doğru bir “şant” oluşur ve bu, sağ kalpte aşırı yüklenmeye neden olur.
Atriyal septal defekt, köpeklerde ve kedilerde nadiren görülse de, birçok durumda fark edilmeden kalabilir. Bu durum, özellikle küçük deliklerin üfürüm gibi belirgin bir ses oluşturmaması nedeniyle teşhis edilmesini zorlaştırır. Çoğu ASD, ekokardiyografi sırasında rastlantısal olarak tespit edilir.
ASD Türleri
ASD’ler, deliklerin konumlarına ve kökenlerine göre sınıflandırılır:
• Ostium Primum Defekti (ASD-OS1): Bu defekt, atriyoventriküler septumun alt kısmında bulunur ve genellikle mitral veya triküspit kapak anormallikleri ile birlikte görülür.
• Ostium Secundum Defekti (ASD-OS2): Bu, en yaygın ASD türüdür ve fossa ovalis bölgesinde meydana gelir. Bu bölge, fetal dönemde açık olan ancak doğumdan sonra kapanması gereken bir yapıdır.
• Sinus Venosus Defekti: Bu tip defekt, vena kava ile atriyumun birleşme bölgesinde yer alır ve genellikle akciğer damarlarının (pulmoner ven) anormal bağlantılarıyla ilişkilidir.
Belirtiler ve Klinik Bulgular
Çoğu küçük ASD semptom vermez ve bu hayvanlar genellikle tamamen sağlıklıdır. Ancak, delik büyükse ve sağ kalp üzerinde baskı artarsa, şu belirtiler görülebilir:
• Halsizlik ve çabuk yorulma
• Egzersize dayanıksızlık (özellikle orta-şiddetli ASD’lerde)
• Nefes darlığı ve hızlı solunum (ağır vakalarda)
• Göğüs bölgesinde üfürüm (dikkatli bir oskültasyonla duyulabilir)
• Kalp büyümesi: Bu, röntgen veya ekokardiyografi ile tespit edilebilir.
İnsanlardaki ASD’nin klasik işareti, S2’nin sabit bölünmesi (ikinci kalp sesinin nefes alışverişine göre değişmeden bölünmesi) olarak bilinir. Bu işaret köpeklerde ve kedilerde daha zor fark edilir çünkü kalp atış hızları daha yüksektir.
Tanı Yöntemleri
ASD’nin teşhisi için veteriner hekimler aşağıdaki yöntemleri kullanır:
1. Fiziksel Muayene
• Veteriner hekim, stetoskopla kalbi dinleyerek üfürüm sesini duyabilir.
• ASD’nin üfürümü, genellikle pulmoner valf bölgesinde duyulan yumuşak bir sistolik üfürümdür.
2. Elektrokardiyografi (EKG)
• QRS ekseni sağa kayar, çünkü sağ ventrikül büyür ve elektriksel eksen kayar.
• Geniş ve yüksek P dalgaları sağ atriyumun genişlediğini gösterebilir.
• Dal blokları ve atriyal fibrilasyon gibi ritim bozuklukları ASD’li hastalarda görülebilir.
3. Röntgen (Radyografi)
• Kalp büyümesi (kardiyomegali) tespit edilir.
• Sağ ventrikül büyümesi, röntgende kalbin “ters D” şekli almasına neden olabilir.
• Pulmoner arterin genişlemesi ve akciğer damarlarının aşırı doluluğu gözlemlenebilir.
4. Ekokardiyografi (Kalp Ultrasonu)
• Ostium secundum defektini tespit etmenin en iyi yöntemi, ekokardiyografidir.
• Renkli Doppler ile, kanın sağ ve sol atriyum arasında geçişi görselleştirilebilir. Bu akış, renkli Doppler görüntüsünde genellikle renkli bir jet olarak izlenir.
• 2D ve 3D Ekokardiyografi: Farklı açılardan kalp yapılarının tam görüntüsünü sağlar. Bu, defektin büyüklüğünü ve çevresini (rim) değerlendirmek için gereklidir.
Tedavi Yöntemleri
ASD’nin tedavisi, delik boyutuna, şantın büyüklüğüne ve hayvanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir.
1. Medikal Tedavi
• Küçük ASD’ler genellikle tedavi gerektirmez.
• Diüretikler: Eğer sağ kalp yetmezliği gelişmişse, vücuttaki fazla sıvıyı atmak için kullanılır.
• İnotropik ilaçlar: Kalp kasılmasını artırmak için kullanılır.
• Vazodilatörler: Kalbin iş yükünü azaltmaya yardımcı olur.
2. Cerrahi ve Perkütan Kapatma
• Amplatzer Septal Occluder: İnsanlarda kullanılan bu cihaz, ASD’nin perkütan (damardan) kapatılması için kullanılır. Cihaz, femoral veya juguler bir damar yoluyla yerleştirilir ve delik üzerine oturarak kan akışını durdurur.
• Cerrahi Onarım: Eğer delik çok büyükse ve perkütan cihazla kapatılamıyorsa, cerrahi olarak bir yama (patch) kullanılarak kapatılır. Bu işlem, genellikle bir kalp-akciğer baypas cihazı (CPB) kullanılarak gerçekleştirilir.
Doğal Seyir ve Prognostik Faktörler
• Küçük ASD’ler: Çoğu küçük ASD, herhangi bir müdahale gerektirmeden tolere edilir ve hayvanlar normal bir yaşam süresine sahip olur.
• Orta veya Büyük ASD’ler: Kalp boşluklarında genişleme, sağ ventrikül aşırı yüklenmesi ve sağ kalp yetmezliği gelişebilir. Tedavi edilmezse, bu durum hayvanın yaşam süresini kısaltabilir.
Atrial septal defekt, kalpteki sağ ve sol atriyum arasında anormal bir açıklıktır ve bu açıklık kanın iki kulakçık arasında geçişine neden olur. Küçük ASD’ler genellikle asemptomatiktir, ancak daha büyük ASD’ler, kalbin sağ tarafında aşırı yüklenmeye neden olabilir.
• Ekokardiyografi, ASD’nin teşhisinde en önemli araçtır. Özellikle renkli Doppler, şantı göstermek için kullanılır.
• Küçük ASD’ler genellikle müdahale gerektirmez, ancak büyük ASD’ler için cerrahi veya Amplatzer cihazı gibi özel cihazlarla perkütan kapatma gerekebilir.
• Tedavi edilmeyen büyük ASD’ler, sağ kalp yetmezliği, egzersiz intoleransı ve akciğer konjesyonuna yol açabilir.
Bu nedenle, özellikle Labrador Retriever ve diğer predispoze ırklar için erken teşhis ve düzenli kontrol çok önemlidir. ASD’nin ciddiyetine ve şantın büyüklüğüne bağlı olarak, veteriner hekiminiz tedavi seçeneklerini değerlendirecektir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis edilen ASD’ler genellikle başarılı bir şekilde yönetilebilir ve hayvanlar normal bir yaşam süresine sahip olabilir.