Öksürük nedir?
Öksürük, kedinizin/köpeğinizin akciğerlerini koruyan, harika bir doğal reflekstir. Potansiyel bir “suçlunun” (yabancı cisimler, duman, toz vb.) kedinizin/köpeğinizin hava yollarına her girdiğinde, vücut onu “öksürük” adı verilen, güçlü ve gürültülü bir nefes verme şekliyle dışarı atmaya çalışır. Bu koruyucu mekanizmayı geliştirmek için öksürük, bakteri ve virüs gibi küçük parçacıkları silyalara hapseden, sümüksü bir madde olan mukus tarafından oluşturulan “mukosiliyer eskalasyon” adı verilen başka bir savunma sistemiyle birlikte çalışır. Silyalar solunum yollarında yer alan küçük, tüy benzeri çıkıntılardır ve akciğeri enfeksiyon veya tahrişten korumak amacıyla, mukus ile döküntüleri solunum yollarının üst bölümlerine (dışarıya) taşımak için sürekli olarak görev yaparlar.
Öksürük ne zaman sorun oluşturur?
Ara sıra oluşan öksürük neredeyse hiç sorun teşkil etmez ve gün içinde görülebilecek birkaç izole öksürük atağı tamamen normal olabilir. Ancak öksürük kalıcı hale gelirse, yeme, içme, egzersiz yapma ve uyku gibi günlük aktivitelere engel oluşturarak, kedinizin/köpeğinizin yaşam kalitesini etkilemeye başlarsa, veteriner hekiminizi ziyaret etmeniz önerilir. Kalıcı bir öksürük aynı zamanda altta yatan bir hastalığın göstergesi olabilir ve potansiyel olarak enfeksiyonların yayılmasına neden olabilir; bu da evinizde başka kedileriniz ve köpekleriniz varsa önemli olabilir. Bulaşıcı hastalıkların, kedilerden ve köpeklerden insanlara öksürük yoluyla bulaşmasının son derece nadir olduğunu lütfen unutmayınız.
İnatçı (Persistent) öksürüğün sebepleri nelerdir?
Genç köpeklerde ve kedilerde öksürüğün en yaygın nedeni, üst solunum yollarının enfeksiyöz hastalıklarıdır. Köpeklerde bu durum genellikle “barınak öksürüğü”, kedilerde ise “kedi gribi” olarak bilinir. Bu tür öksürük genellikle aniden başlar, ancak insanlarda görülen soğuk algınlığına benzer şekilde, genellikle kendiliğinden geçer. Sadece nadiren, bu öksürük birkaç haftadan uzun süre devam eder.
Kedilerde öksürüğün bir diğer yaygın nedeni ise **“kedi astımı”**dır. Astım, bazen bronşların düz kaslarının anormal kasılması sonucu oluşan bronkospazm ile birlikte seyreder ve bu durum nefes darlığına yol açabilir. Böyle bir durumda, kedinizin derhal bir veteriner hekime götürülmesi gereklidir.
Orta yaşlı ve yaşlı kedilerde ve köpeklerde öksürük, genellikle dejeneratif durumlar nedeniyle ortaya çıkar. Bu durumlar arasında şunlar bulunur:
• Trakeal ve bronşiyal çökme: Daha çok küçük ve oyuncak ırk köpeklerde görülür.
• Kronik bronşit: Hava yollarında kronik bir iltihaplanma ve aşırı mukus üretimi ile karakterizedir. Terrierler, Labradors, Golden Retrievers, Springer Spaniels ve Cocker Spaniels gibi bazı köpek ırklarında bu durumun daha yaygın olduğu görülmektedir.
Kalp hastalıkları köpeklerde öksürüğün ana nedeni olarak sıkça rapor edilse de, bu tamamen doğru değildir. İleri evre kalp hastalığı, öksürüğü doğrudan tetiklemekten ziyade, mevcut solunum yolu hastalıklarını kötüleştirebilir.
Yaşlı hastalarda akciğer tümörleri de öksürüğe neden olabilir. Ancak bu durum genellikle halsizlik, kilo kaybı ve nefes darlığı gibi diğer belirtilerle birlikte görülür.
Öksüren hastaya hangi testler gereklidir?
Kalıcı öksürüğün ana nedenini belirlemek için genellikle kapsamlı bir fiziksel muayene yeterlidir. Veteriner hekiminiz, tıpkı soğuk algınlığı yaşayan insanlarda olduğu gibi, konservatif bir tedavi yaklaşımı tercih edebilir. Ancak gerektiğinde şu testler önerilebilir:
• Kan testi: Genel sağlık durumu ve enfeksiyon belirtilerini değerlendirmek için.
• Dışkı incelemesi: Parazit varlığını kontrol etmek için.
• Göğüs röntgeni: Akciğerler ve solunum yollarının daha detaylı değerlendirilmesi için.
Bazı özel durumlarda, ileri tanı testleri veya bir uzman yönlendirmesi de önerilebilir.
Öksüren hastaya hangi tedaviler uygulanabilir?
Öksürüğün sürekli olması durumunda, veteriner hekiminiz altta yatan nedeni tespit ederek ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Kedinizin/köpeğinizin yaşam kalitesini etkilemediği sürece öksürük baskılayıcı ilaçlarla (öksürük önleyiciler) öksürük bastırılmamalıdır. İnatçı öksürüğün tedavisi için başlangıçta çeşitli farmakolojik olmayan müdahaleler düşünülebilir:
1. Havadaki tahriş edici maddelerden kaçıınılmalıdır.
Sigara dumanı, toz, deodorant spreyler, parfümler, ev temizlik ürünleri potansiyel tahriş edici maddelerdir. Evde halı varsa sık sık süpürülmelidir. Kedinizin/köpeğinizin yatağına, temizlenmiş pamuklu çarşaflar örtülmeli ve sık sık değiştirilmelidir.
2. Köpekler, aşırı ve yorucu egzersizlerden uzak tutulmalıdır.
Hafif ve uzun yürüyüşler, hızlı ve kısa koşulardan daha etkilidir. Hafif egzersiz, bronşiyal mukusun yerinden çıkmasına yardımcı olabilir ve ayakta durma pozisyonuyla ilişkili olarak akciğer hacimlerinin artmasını teşvik ederek küçük hava yollarının açılmasını sağlayabilir.
3.Köpek tasmalı olarak gezdirildiğinde boyun tasması yerine göğüs tasması takılmalıdır.
Göğüs tasmasının tercih edilmesi, öksüren köpeklerde boyun tasmasının hassaslaşmış olan soluk borusu üzerinde yarattığı fiziki baskıyı ortadan kaldırır ve öksürük refleksini engelleyebilir.
4.Kilo kontrolü.
Yağ, göğüste birikme eğilimindedir ve bu durum akciğer hacmini azaltır, hava yollarının sıkışmasına neden olabilir ve öksürüğü tetikleyebilir. Kilo vermek, solunumu, egzersiz kapasitesini ve kardiyovasküler fonksiyonları dramatik sonuçlarla iyileştirecektir.
5.Hava yolu tıkanıklığının giderilmesi gereklidir.
Nebülizasyon, mukusu seyrelttiği ve tahriş olmuş solunum yolunu kayganlaştırdığı için alt solunum yollarından, bronşlardan ve trakeadan balgam çıkarmayı kolaylaştırır. Ultrasonik nebülizatörler kedinizin/köpeğinizin uyuduğu odada gece boyunca etkinleştirilebilir.
Eğer kediniz/köpeğiniz yukarıdaki konservatif müdahalelerden sonra iyileşmezse, farmakolojik tedavi veteriner hekiminiz tarafından uygulanabilir.