İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kedi ve Köpeklerde Kalp Kurdu Hastalığı

Kalp kurdu hastalığı nedir?

Kalp kurdu hastalığı (diğer adıyla Dirofilariasis), Dirofilaria immitis adlı bir yuvarlak solucan (nematod) paraziti tarafından oluşur. Bu parazit, genellikle kalp kurdu olarak bilinir ve fadenematod ailesine aittir.

Yaşam Alanı ve Yayılım

• Kalp kurdu, ismine rağmen genellikle akciğerlere yakın büyük kan damarlarında yaşar.

• Bu nedenle “kalp kurdu” adı biraz yanıltıcıdır.

Enfeksiyon

• Bir köpek, sadece birkaç veya yüzlerce yetişkin kalp kurdu tarafından enfekte olabilir.

• Bu parazitler, 15 ila 35 cm uzunluğa ulaşabilir.

Kalp kurdu hastalığı, zamanında teşhis ve tedavi edilmezse ciddi, hatta hayatı tehdit eden bir durumdur. Bu nedenle düzenli kontroller ve koruyucu önlemler büyük önem taşır.


Kalp kurdu hastalığı nerelerde görülür?

Kalp kurdu hastalığı, Avrupa’da ağırlıklı olarak Akdeniz ülkelerinde yaygındır. Özellikle Kanarya Adaları, Güney Fransa, İspanya ve İtalya’nın Po Ovası gibi bölgelerde daha sık rastlanır. Ayrıca, İspanya’nın Valencia, Murcia ve Endülüs bölgelerinde de bu hastalık yaygındır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ise son yirmi yılda hızla yayılarak büyük bir salgın haline gelmiştir.

Her ne kadar bu hastalık öncelikle köpekleri etkileyen bir sorun olarak bilinse de, kediler, gelincikler, tilkiler, çakallar ve kurtlar gibi diğer hayvan türlerini de enfekte edebilir.

Türkiye’de de kalp kurdu hastalığına rastlanmaktadır. Ancak, ülkemizde bu hastalığın detaylı haritalandırılması ve istatistiksel verilerinin oluşturulması henüz tam anlamıyla gerçekleştirilmemiştir. Bu nedenle, yaygınlık ve dağılımı hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.


Kalp kurdu hastalığının klinik seyri nasıldır?

Kalp kurdu hastalığında genellikle erken evrede klinik belirtiler gözlenmez. Ancak, semptomlar ortaya çıktığında genellikle aşağıdaki bulgulara rastlanır:

Başlıca Semptomlar

Solunum Sistemi Belirtileri: Öksürük, hızlı nefes alma (taşipne), nefes darlığı (dispne).

Genel Belirtiler: Halsizlik, kilo kaybı, seyrek olarak bayılma nöbetleri (senkop), karında sıvı birikimi (asit), özellikle sağ kalp yetmezliğine bağlı olarak.

Hastalığın İlerlemesi ve Patolojisi

Yaşayan Kalp Kurtları: Pulmoner arterlerde endoarterit (damar içi iltihap) ve arter duvarlarında kas hipertrofisi gibi durumlara neden olabilir.

Ölü Kalp Kurtları: Hastalığın daha ciddi klinik belirtileri genellikle ölü veya ölmekte olan kurtlar nedeniyle ortaya çıkar. Ölü kurtlar, pulmoner arteriyollerde veya arka akciğer loblarındaki kapillerlerde birikerek kan akışını engeller.

Bu durum, damar tıkanıklığına (trombemboli) neden olan, iltihaplanma ve trombosit birikimi (agregasyon) gibi süreçleri tetikler.

Egzersiz ve Risk

• Aktif köpeklerde, fiziksel aktivitenin artmasıyla pulmoner arterlerdeki kan akışı hızlanır. Bu durum:

• Tıkanmış damarların yırtılmasına,

• Yırtılma sonrası oluşan fibrozise neden olabilir.

Sonuç: Pulmoner Hipertansiyon ve Sağ Kalp Yetmezliği

• Tıkanıklıklar, akciğer damarlarındaki basıncı artırır (pulmoner hipertansiyon).

• Pulmoner hipertansiyon ilerledikçe sağ kalp yetmezliği gelişebilir ve bu durum hayati tehlike yaratabilir.

Hastalık, belirtiler gözlemlendiğinde genellikle ileri evrede olur. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi, hastalığın yönetimi açısından büyük önem taşır.


Kalp kurdu hastalığına sahip kedi ve köpekler hangi belirtileri gösterirler?

Kalp kurdu hastalığının belirtileri, enfeksiyonun şiddetine ve süresine bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda özellikle genç köpeklerde semptomlar fark edilmeyebilir, ancak ilerlemiş vakalarda çeşitli klinik belirtiler ortaya çıkabilir.

Köpeklerde Görülen Semptomlar

1. Hafif veya Erken Dönem Enfeksiyonlar:

Belirti Yok: Bazı köpekler, özellikle genç hayvanlar, enfekte olmalarına rağmen herhangi bir klinik belirti göstermez.

2. İlerlemiş Enfeksiyonlar:

Genel Belirtiler: İştahsızlık, kilo kaybı, hızlı yorulma, özellikle egzersiz sırasında.

Solunum Belirtileri: Kronik öksürük, nefes darlığı (dispne) ve hızlı nefes alma (taşipne) ağır hastalıklarda.

Kalp Yetmezliği Belirtileri: Karında sıvı birikimi (asit) sonucu karında şişlik, egzersiz sırasında veya sonrasında bayılma (senkop).

Kaval Sendromu: Ağır enfeksiyonlarda, kalp kurtları sağ karıncık ile vena kava arasındaki kapakları tıkayarak kan akışını engeller.

Belirtiler: Ani güçsüzlük, letarji (halsizlik), koyu kahverengi idrar, kansızlık (anemi) ve sarılık (ikter).

Kedilerde Görülen Semptomlar

Kedilerde kalp kurdu hastalığı genellikle köpeklere göre farklı ve daha dramatik bir şekilde seyreder:

Öksürük ve Solunum Güçlüğü: Kedilerde sık görülen belirtilerdir.

Kusma: Bazı kedilerde önemli bir klinik işarettir.

Ani Ölüm: Kedilerde, enfekte oldukları tespit edilmeden ani ölüm meydana gelebilir.

Özetle: Belirtiler

Köpeklerde:

Solunum: Öksürük (en yaygın semptom), taşipne, dispne,

Genel: Letarji, kilo kaybı, asit, nadiren senkop,

Ciddi: Kaval sendromu belirtileri.

Kedilerde:

Solunum: Öksürük, dispne,

Diğer: Kusma, ani ölüm.

Kalp kurdu enfeksiyonu sıklıkla belirtiler göstermeden ilerler. Bu nedenle, düzenli veteriner kontrolleri ve koruyucu önlemler, hastalığın erken teşhisi ve yönetimi için kritik öneme sahiptir.


Kalp kurtlarının bulaşma ve yaşam döngüsü nasıldır?

Dirofilaria immitis, kalp kurdu hastalığına neden olan bir parazittir ve sivrisinekler aracılığıyla bulaşır. Sivrisinekler, parazitin yaşam döngüsünde kritik öneme sahip ara konak olarak işlev görür.

Bulaşma

1. Sivrisineklerin Rolü: Sivrisinekler, enfekte hayvanlardan kan emerken L1 larvalarını alır. Larvalar, sivrisineğin içinde iki kez deri değiştirerek yaklaşık 2-3 haftada L3 larva formuna dönüşür. Bu süreç, çevresel koşullara bağlıdır. Ortalama sıcaklık 27°C ve nem oranı %80 olduğunda süreç hızlanır (10-14 gün).

2. Enfeksiyonun Konakçıya Bulaşması: Sivrisinek, kan emerken L3 larvalarını yeni bir konağa (köpek veya kedi gibi) aktarır.

Larva Gelişimi

L3’ün Gelişimi:

Konakta derialtı dokuda (subkutis) yerleşir ve 1-2 hafta içinde L4 formuna dönüşür.

• L4, yaklaşık 30-60 gün içinde L5 (yetişkin öncesi form) haline gelir ve dokularda gelişmeye devam eder.

Kan Dolaşımına Geçiş: L5 larvaları, enfeksiyondan yaklaşık 100 gün sonra damar sistemine geçerek pulmoner arterlere ulaşır ve burada yerleşir.

Üreme: Uygun koşullarda, dişi kurtlar 5-6 ay içinde cinsel olgunluğa ulaşır. Dişi kurtlar mikrofilariler (L1) üretir ve bu larvalar, enfekte konağın kanında ve diğer vücut sıvılarında dolaşır.

Hastalığın Patofizyolojisi

Pulmoner Arterlerde İltihap: Yetişkin kurtlar, akciğer damarlarında iltihaplanma (eozinofilik pnömonit) ve tromboemboliye neden olur.

Damar Tıkanıklığı: Pulmoner arterlerde daralma ve tıkanıklık meydana gelir. Damarların 2/3’ünün tıkanması, pulmoner hipertansiyona yol açar.

Egzersizin Etkisi: Fiziksel aktivite, pulmoner arterlerdeki kan akışını artırarak damar hasarını daha da kötüleştirir.

Yaşam Döngüsünün Süresi

• Kalp kurtlarının tam yaşam döngüsü, cinsel olgunluğa ulaşmaları için en az 5-6 ay sürer.

Kalp kurdu enfeksiyonları, ciddi solunum ve dolaşım sistemi sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, enfeksiyonu önlemek için düzenli koruyucu tedavi ve veteriner kontrolleri hayati önem taşır.


Wolbachia ve kalp kurdu hastalığının ilişkisi nedir?

Wolbachia

Dirofilaria immitis, Rickettsiales grubundan, gram-negatif, zorunlu hücre içi yaşayan bir bakteri olan Wolbachia cinsine ait bir bakteri içerir. Bu bakteri, Dirofilaria’nın gelişimi ve üremesi için gereklidir. Kalp kurtları öldüğünde, Wolbachia bakterileri serbest kalır ve bu bakterilerin yüzey proteinleri, böbreklerde ve pulmoner arter duvarında iltihaplanmalara neden olur. Ayrıca bu bakteriler, konağın Dirofilaria’ya karşı bağışıklık yanıtını baskılar.

Klinik olarak, hafif enfeksiyonlarda genellikle hiçbir belirti görülmez. Ancak semptomlar ortaya çıktığında, genellikle solunum yolu ile ilişkilidir ve öksürük, hızlı nefes alma (taşipne) ve nefes darlığı (dispne) şeklinde kendini gösterir. Ayrıca, halsizlik, kilo kaybı ve nadiren bayılma nöbetleri (senkop) veya sağ kalp yetmezliği sonucu karında sıvı birikimi (asit) görülebilir.


Kalp kurdu hastalığının tanısı için antijen testi neden yapılıyor?

Mevcut kalp kurdu antijen testleri, en az bir yetişkin dişi kurttan oluşan okkült enfeksiyonları tespit edebilir ve neredeyse %100 spesifiteye sahiptir. Sensitivitede (duyarlılıkta) farklılıklar, özellikle düşük kurt enfeksiyonu ve/veya kanda az miktarda antijen bulunması durumunda ortaya çıkar. Antijen, dişi kurtların rahminden veya yumurtalarından gelir, bu nedenle test yalnızca dişi kalp kurtlarını tespit etmek için uygundur.

Antijen testi, mikrofilaryaların tespitine göre daha duyarlıdır, çünkü mikrofilaryaların tespit hassasiyeti, aylık koruyucu önlemler nedeniyle sınırlanır. Yanlış pozitif sonuçlar genellikle teknik hatalardan kaynaklanır. Yanlış negatif sonuçlar ise şu durumlarda ortaya çıkabilir:

• Olgunlaşmamış evrelerdeki enfeksiyonlar,

• Az sayıda dişi kurt bulunması,

• Steril dişi kurtlar,

• Sadece erkek kurtlarla oluşan enfeksiyonlar.

Ayrıca, dolaşımdaki antijenlerin antikorlarla kompleks oluşturduğu durumlarda, yeterince serbest antijen bulunmaması nedeniyle sonuç yanlış negatif olabilir.

Antijen testi, geçmişteki olası enfeksiyonlara, kalp kurdu hastalığını düşündüren klinik belirtilere sahip vakalarda veya kalp kurdu enfeksiyonunun hızlı bir şekilde doğrulanması için uygundur. Bu test, mikrofilaryaların dolaşımda olup olmamasından bağımsız olarak çalışır.

Testin dezavantajı, yalnızca çoğalacak durumundaki dişi kurtların vücutta bulunması durumunda dolaşımdaki antijenlerin tespit edilebilmesidir. Bu nedenle test, enfeksiyondan ancak 6-7 ay sonra pozitif sonuç verir.

Antijen testi, yetişkin kurtların öldürülmesine yönelik bir tedaviden sonra tekrarlanmalıdır. Sonuç, tedaviden 6 ay sonra negatif olmalıdır.


Kalp kurdu hastalığının tanısında mikrofilarya testleri neden yapılır?

Kan dolaşımındaki mikrofilaryalar, mikroskopla yapılan kan incelemesiyle tespit edilebilir. Bu amaçla en çok tercih edilen yöntem, modifiye Knott testidir.

Modifiye Knott Testi Nasıl Yapılır?

1. Kan ve Formalin Karışımı: 1 ml kan, 9 ml %2 formalin çözeltisi ile bir tüpte karıştırılır.

2. Santrifüj: Karışım, santrifüj cihazında çevrilir.

3. Mikroskobik İnceleme: Elde edilen preparat, mikroskop altında 100x veya 400x büyütme ile incelenir. Bu inceleme sayesinde, Dirofilaria immitis mikrofilaryaları ile patolojik olmayan Acanthocheilonema reconditum mikrofilaryaları birbirinden ayırt edilebilir.

Modifiye Knott testi, hem hassasiyeti hem de farklı türlerin ayırt edilebilmesi açısından kalp kurdu enfeksiyonlarının teşhisinde değerli bir yöntemdir.


Kalp kurdu hastalığının tanı ve takibinde neden röntgen çekilir?

Röntgen görüntüleri, kalp ve akciğer hastalığının ciddiyetini ve prognozu daha iyi değerlendirmeye yardımcı olabilir. Kalp kurdu hastalığının tipik belirtileri, özellikle arka akciğer loblarında görülen genişlemiş pulmoner arter dallarıdır. Bu bölgelerde hastalığın en erken değişiklikleri de gözlenebilir. Şiddetli enfeksiyon durumlarında, sağ kalp büyümesi meydana gelebilir.


Kalp kurdu hastalığında kalp ultrasonu (ekokardiyografi) muayenesinin rolü nedir?

Ultrason, kalp kurdu enfeksiyonunun kalbin işlevi ve anatomisi üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi sağlar. Hafif enfeksiyonlar ultrasonda zor tespit edilir, çünkü kurtlar genellikle pulmoner arterlerin periferal dallarında sınırlı kalır. Ancak, yüksek yoğunlukta enfeksiyon durumlarında kurtlar, pulmoner arterin proksimal dallarında veya sağ kalpte görülebilir. Hemoglobinürisi olan köpeklerde, triküspit kapağı çevresinde kalp kurtlarının tespit edilmesi, Kaval Sendromu tanısını doğrular.


Kalp kurdu tedavisinin hedefleri nelerdir?

Tedavinin temel hedefleri şunlardır:

1. Hastanın Klinik Durumunun İyileştirilmesi: Hastalığa bağlı semptomların hafifletilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması.

2. Tüm Kalp Kurdu Evrelerinin Ortadan Kaldırılması: Larva ve yetişkin kurtların tamamen elimine edilmesi.

3. Tedaviye Bağlı Yan Etkilerin En Aza İndirilmesi: Tedavi sırasında oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi veya kontrol altına alınması.

Belirgin klinik semptomlar gösteren köpeklerde, yetişkin kurtların yok edilmesine yönelik (adultisit) tedaviye başlamadan önce hastanın genel durumu stabilize edilmelidir.

Kalp kurdu enfeksiyonunun şiddeti, iki faktörden etkilenir:

Kurt Sayısı: Enfeksiyonun ciddiyeti, vücuttaki kurtların sayısıyla ilişkilidir.

Köpeğin Aktivite Düzeyi: Yüksek aktivite düzeyi, enfeksiyonun seyrini kötüleştirebilir.

Bu nedenle, tedavi planı bireysel olarak hastanın durumuna göre şekillendirilmelidir. Ancak tedavinin genel şablonu Amerikan Kalp Kurdu Derneği’nin düzenlemiş olduğu kılavuza uygun şekilde düzenlenmelidir.


Kalp kurdu hastalığının tedavi sürecinde yetişkin kurtların yok edildiğini nasıl doğrulayabiliriz?

Kalp kurdu antijen testi, yetişkin kurtları yok etmeye yönelik tedavinin (adultisit tedavi) etkinliğini doğrulamak için en güvenilir yöntemdir. Bu test, tedaviden yaklaşık 6 ay sonra uygulanmalıdır.


Kalp kurdu hastalığının tedavisinde cerrahi yönteme ne zaman ihtiyaç duyarız?

Kaval Sendromu (Kalp Kurdu-Hemoglobinüri)

Kaval sendromu, bazı ciddi enfekte köpeklerde, yetişkin kurtların triküspit kapağı çevresindeki kan akışını kısmen engellemesi veya tamamen tıkaması durumunda akut olarak gelişir. Hastalık, ciddi letarji, dispne, soluk mukozalar, zayıflık, karaciğerde kan tıkanıklığı ile ilişkilidir ve genellikle hemoglobinemi ve hemoglobinüri ile birlikte görülür. Ayrıca triküspit regürjitasyonuna bağlı olarak yüksek sesli bir kalp üfürümü ve juguler ven nabzının belirgin şekilde atması tespit edilebilir. Tanı ultrason kullanılarak konur, burada triküspit kapağı çevresinde ve/veya arka vena kavada kurtlar görülür. Kalp kurtları böyle bir durumda cerrahi olarak, örneğin Ishihara pensi kullanılarak çıkarılmalıdır. Giriş, juguler ven üzerinden gerçekleştirilir ve kalp kurtlarının çıkarılması floroskopi altında yapılır. Ameliyat sonrası, kalan kurtların ortadan kaldırılması için bir adultisit tedavi önerilir.