Geleneksel olmayan diyetler; vejetaryen, doğal ve organik gibi özel nişlerin yanı sıra çeşitli ev yapımı çiğ ve pişmiş diyetleri içerir. Birçok hasta sahibi, bu tür diyetlerin sağlık yararları sağladığını, kedilerin ve köpeklerin yemekten daha fazla keyif aldığını veya istenmeyen bileşenlerden kaçınmalarına olanak tanıdığını düşünmektedir. Bu geleneksel olmayan diyetlerin birçoğu “doğal” olarak kabul edilir, ancak “doğal” teriminin tanımı birçok kedi/köpek sahibi için belirsiz olabilir. Amerikan Yem Kontrol Yetkilileri Derneği’ne (AAFCO) göre, “doğal” terimi, “yalnızca bitkisel, hayvansal veya madensel kaynaklardan türetilen, ya işlenmemiş halde ya da fiziksel işleme, ısı işlemine, saflaştırmaya, ekstraksiyona, hidrolize, enzimolize veya fermantasyona tabi tutulmuş, ancak kimyasal olarak sentetik bir işlemle üretilmeyen ve iyi üretim uygulamaları çerçevesinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkabilecek miktarlar dışında kimyasal olarak sentetik herhangi bir katkı maddesi veya işleme yardımcı madde içermeyen yem veya bileşeni” ifade eder. Çoğu doğal kedi/köpek maması, geleneksel ticari yiyeceklerle aynı beslenme parametrelerine göre tasarlanmıştır. Bununla birlikte, diyetin eksiksiz ve dengeli olduğundan emin olmak için, diyetin eksiksiz ve dengeli olacak şekilde formüle edilip edilmediğini veya uygun yaşam evresi için AAFCO beslenme çalışmalarıyla test edilip edilmediğini belirten AAFCO beslenme uygunluk beyanını değerlendirmek her zaman tavsiye edilir.
Geleneksel Olmayan Diyetler İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar ve Öneriler
Vejetaryen ve vegan gıdalar ile besleme
Çoğu ticari, eksiksiz ve dengeli geleneksel olmayan kedi/köpek yiyecekleri için besin uygunluğu birincil bir endişe kaynağı olmasa da, özellikle kedilere vejetaryen veya vegan diyet verilmesiyle ilgili bazı endişeler bulunmaktadır. Kediler, zorunlu etobur oldukları için, vegan veya vejetaryen yiyeceklerin bu diyetlerde temel besin maddelerinin yeterli miktarda sağlanıp sağlanamayacağına dair endişeler doğurmaktadır. Ticari olarak satılan vejetaryen ve vegan diyetlerin besin uygunluğunu değerlendiren çalışmalar, bu diyetlerin bazı temel besin maddelerinde eksiklikleri olduğunu tespit etmiş ve kediler için besin açısından yeterli sebze bazlı diyetler oluşturmanın zorluklarını ortaya koymuştur. Bu diyetlerin beslenme açısından yetersiz olma risklerini de vurgulamıştır. Kedilere et bazlı bir diyet verilmesi önerilmektedir. Ancak, kedilere vejetaryen veya vegan diyet veriliyorsa, besin eksikliklerini belirlemeye yardımcı olmak amacıyla özel kan testlerini içeren daha düzenli veteriner kontrollerinin (en az 6 ayda bir) yapılması önemlidir.
Ev yapımı diyetler ile besleme
Son yıllarda ev yapımı diyetlere olan ilgi artmıştır. Ancak, ev yapımı bir diyetle beslenirken besin dengesizlikleri veya yetersizlikleri olasılığına dikkat etmek önemlidir. Kitaplar ve çevrimiçi kaynaklardan elde edilen ev yapımı tariflerin besin bileşenlerini değerlendiren birçok çalışma, bu diyetlerin çoğunun bir veya daha fazla besin eksikliği veya dengesizliğe sahip olduğunu bulmuştur. Bu tariflerin birçoğunda eksik veya belirsiz talimatlar bulunduğu için sonuçlar büyük ölçüde değişebilir ve bu da yetersiz beslenme riskini artırır. Ev yapımı diyetle besleme yapmak isteyen hasta sahiplerine, hem bakım hem de hastalık yönetimi için optimal beslenmeyi sağladığından emin olmak amacıyla, diyet formülasyonu konusunda deneyimli, sertifikalı veteriner beslenme uzmanlarına (www.acvn.org) danışmaları önerilir.
Çiğ gıdalar ile besleme
Çiğ gıdalar, popülerliği artan ev yapımı diyetlerin başlıca formlarından biridir. Evde çiğ gıda diyeti hazırlanıyorsa, besin yetersizliği açısından aynı riskler geçerlidir, ancak ek olarak patojenik bakteriyel enfeksiyon, çevresel kontaminasyon ve kemiklerin neden olabileceği potansiyel gastrointestinal tıkanıklık gibi ek riskler de ortaya çıkabilir. Çiğ et bazlı kedi/köpek mamalarının patojen bakterilerle kontaminasyonu belgelenmiştir.
Kedilerin ve köpeklerin çiğ gıdayla beslenmesi durumunda hastalık geliştirme sıklığı bilinmemekle birlikte, bilimsel literatürde belgelenmiş ve rapor edilmiş klinik vakalar mevcuttur. Çiğ etle kirlenmiş ürünlerle beslenen, ancak klinik olarak hastalık geliştirmeyen kediler ve köpekler bile dışkı yoluyla çevreye organizma yayarak çevredeki insanlar ve diğer kediler ve köpekler için bir risk oluşturabilir. Çocuklar, yaşlılar, bağışıklığı baskılanmış ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler, çevresel kontaminasyona bağlı olarak en yüksek risk grubunda yer alır.
Beslenme, bir kedinin/köpeğinin genel sağlık ve esenliği açısından önemli bir rol oynar. Günlük yemek rutini ve ikramlar, insan-hayvan bağı açısından önemli bir rol oynar ve birçok kedi/köpek sahibi, kedisi/köpeği için en iyi seçenekleri arar. Geleneksel olmayan yiyecekleri değerlendirilirken, her zaman seçeneklerinizi, sorularınızı ve potansiyel endişelerinizi veteriner hekiminizle tartışmanız önerilir. Sürekli bakım sağlamak amacıyla yıllık muayeneler ve beslenme ile ilgili görüşmeler, kedinizin/köpeğinizin sağlık rutininin bir parçası olmalıdır.
Özetle
Beslenme açısından tek bir doğru formül henüz bilinmemektedir. Mevcut seçeneklerden (kuru ve yaş mamalar, çiğ gıdalar, ev yemekleri, tahılsız ürünler, vejetaryen besleme seçenekleri vb.) henüz hiçbirinin “ideal beslenme seçeneği” olduğuna dair bilimsel kanıtlarımız yeterli değildir. Her grubun kendi içerisinde artıları ve eksileri olmasından sebep, kedinizin/köpeğinizin sağlık koşulları gözetilerek, veteriner hekiminiz tarafından “bireyselleştirilmiş tavsiyelere” uymak her zaman daha isabetli bir seçenek olacaktır.